216 Furniture;
yeryüzündeki her şeyin,
bir ilham meleğinin tılsımlı dokunuşuyla dönüşebileceğine inanır.
Fakat sadece ilham meleğinin dokunuşu yetmez. Bunu doğru işlemek, doğru kullanmak, doğru üretmek ve tüm bu süreçte tek denetim mekanizmasını kendisi olarak görmek gerekir. Üretmek için gerekli olan ne kumaş, ne ahşap ne de diğer bileşenlerdir. 216 için asıl iş; işin felsefesi, karşılaşmaların öznesi olan her bir misafirinin konforu, üretimdeki her bir parçadaki hakkaniyettir.
216 Furniture, 2001’de başladığı yolculuğunda ilham aldığı; tarih, doğa, mekatronik, mekanik ve sosyokültürel zenginlikler gibi insanlık tarihinin hikayesini barındıran objelerden beslenerek devam etti bu yola; bazen adım adım, bazen koşar adım ama daima ileri giderek. Sektörün tüm dinamiklerini doğru okuyan 216 Furniture, yıllar içerisine yaydığı uzmanlığını yaratıcılığıyla birleştirerek her bir tasarımına bir hikayeyi aksettirmeyi ustalıkla başardı. Öyle ki; yaşam alanını inşa eden her canlı gibi önce fonksiyonelliğe önem verirken, insanı insan yapan sanat ve estetik kaygısını da eşitleyici bir bütünlük halinde sunmayı kendine misyon edindi.
Zirveyi arzulayan azameti bir düş değil; varoluşun kendisi olarak okuyan 216 Furniture, manzaranın en güzel halinin zirveden izlendiğini biliyor ve uzun zamandır sektörü oradan izliyor.